Farklı sektörlerde bambaşka alanlarda tecrübeli biri olarak, bu sorunun cevabını vermekte zorlanıyorum. İşletme dersi birinci kural; İşletmelerin temel amacı kar etmektir. Kar etmek isteyen şirketler de masada elini güçlü tutmalı, stratejik planlarını iyi belirlemeli, finansal göstergeleri dikkate alıp kar odaklı ilerlemelidir. Tabi bu stratejileri sonuca ulaştırmak için sahada da güçlü olmaları gerekiyor.

Bununla birlikte, dönemsel şanssızlıklar yaşanan bazı sektörlerde kriz anında masada kazanmayı ikinci planda tutan, “Ben sanayiciyim, çarklar durmaz, zarar etsem de bir süre katlanırım, başka bir çözüm yolu ararım” diyen üreticilerin uzun vadede kazandıklarını da gördüm. Hayat her alanda olduğu gibi iş dünyasında da bazen akması gereken yönde akmıyor. Bu yüzden her zaman kurallara uygun hareket etmek değil, rüzgarın gelişine göre doğru yöne kanat açmak en önemlisi…

İşletmeler, büyüme planlarını çok doğru bir şekilde oluştursalar da, sahada başarılı olamazlarsa belirledikleri stratejileri hayata geçirmede zorlanıyorlar. Bununla birlikte sahada başarılı üretim tesislerinde ise başka yatırımlara, büyümeye ihtiyaç zamanla kendiliğinden doğuyor. Bu noktada işletme kurucularının becerilerini, yetkinliklerini iyice gözden geçirip, gerekirse doğru strateji oluşturacak profesyonellerden destek alması gerekiyor. Erken ve gereksiz yatırımlar, bir işletmenin sonunu da getirebiliyor.

Türkiye’nin önde gelen tavuk üreticilerinden biri, etkili bir pazarlama stratejisi ile oldukça tanınır hale geldi. Bununla birlikte güçlü yatırımları ve ihracattaki başarıları ile de adını duyurdu. Fakat daha sonra bu başarının devamını getiremedi. Firma, orantısız büyüme gerçekleştirip, finansal açıdan aşırı borçlanmıştı. Bu da zamanla sahada da bazı zorluklar yaşamasına neden olmuştu.

Kodak, Balckberry, Yahoo gibi teknoloji ve bilişim alanındaki müşteri beklentilerini yeterince karşılayamayan firmalar da yakaladıkları başarıyı devam ettiremedi. İşletmeler, markalaşmada başarılı olsa da, sektörel gelişmeleri takipte geri kalırken, yeni oluşan müşteri beklentilerini de karşılayamadı.

Örneklerden de anlaşılacağı gibi, masa da muhteşem projeler olması değil, şirketin ne kadarına ihtiyacının olduğu önemli. Birden parlayan bir yıldız olmak değil, etrafına sürekli ışık saçan, bitmeyen bir kaynağa dönüşmek başarı

Sonuç olarak, stratejik planlama olmadan, operasyonlar kısa vadede iyi gitse de uzun vadede yön bulamazlar; operasyonel eksiklikler ise iyi bir stratejinin uygulanmasını zorlaştırabilir. En başarılı işletmeler, masada doğru kararlar alırken, sahada bu kararları etkili bir şekilde uygulayarak başarılı olanlar.