HOŞGELDİN ATAM...
HOŞGELDİN ATAM...
Zeki, çalışkan, mert, vicdanlı, ahlaklı, vatansever bir liderin Anadolu'yu seçmesi tesadüf olamaz.
Uzun bir mücadelenin sonunda, sıcakkanlı, sevecen, paylaşımcı, saygılı ve hürmetkar insanların yurdunu seçti.
Vatanının, bir karış toprak için canını yoksayan, milliyetçilik ruhunun zirvesine ulaşmış, halk ile kucaklaşmak böyle olması gerek.
Ülkenin tüm kıyılarını, sınırlarını, kıt imkanlarla korumayı başarmak her liderin başaramayacağı bir ruhtur.
Çalışarak çalışmayı, savaşarak kazanmayı, önder olarak milletine göstermiştir.
Hikayeleri pencereden izleyerek değil, bizzat tecrübe ederek yapmıştır.
Halkın sevgisini ve sempatisini kazanmış olarak karşılanmak, tarifi imkansız bir duygudur.
Ayağında çarığı, sırtında abası olmayan bir halkın gönlünde taht kurmuştur.
Onlar varlık içinde kıtlığa terk edilmediklerinin farkındaydılar.
Zor günlerin mükafatı olan istiklali bahşetmişti.
Tam bağımsızlığı, hürriyeti, cumhuriyetin zenginliklerinin yanında, sınıfsal farklılıkları kaldırmıştı.
Herkesin değerli ve eşit hissetmesinin yolunu açmıştır.
Günümüzde hala neden Anadolu, neden Ankara, önemini ve sebebini kavramış gibi görünmüyoruz.
Ama biz başkentliler bunun değerini biliyor, gururunu tüm benliğimizle
hissediyoruz.
Atam seçmişse mutlaka düşünmemiz gereken çok yolumuz var.
Her adımı bilgelikle atan, nefsine yenilmeyen tek liderdir.
Ankaranın, taşına, toprağına selam olsun.
Tarihin ve halkın hafızalarından silinmeyecek izler, dersler ve ufuklar bıraktığın için ne kadar şükretsek azdir.
Sadece şunu diyebiliriz ki, fikirlerin bizim için çok kıymetli, istisnai duyguları yaşattın, öngörülerin yaptıkların fikirlerin bizim yolumuz olacak, minnettarız.
Sen hep Ankara nın kalbindesin, yerin burası.