Diz Kireçlenmesine Göbek Kordonu Tedavisi

Diz kireçlenmesi tedavisinde yeni nesil yöntemler umut vadediyor: Bebeklerin göbek kordonundan elde edilen eksozomlar, akıllı plazma uygulamaları ve kök hücre tedavileri ile yüz güldüren sonuçlar elde ediliyor.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, diz kireçlenmesinin tedavisinde geliştirilen yeni nesil girişimsel uygulamaların oldukça etkili olduğunu ve bu tedavi yöntemlerinin hastaların iyileşme sürecinde yüz güldürücü sonuçlar sağladığını belirtiyor. Haberde, diz kireçlenmesi tedavisinde kullanılan yenilikçi teknikler ve cihazların, doktorların tedavi sürecindeki başarı oranını artırdığına dikkat çekiliyor.

Diz Kireçlenmesi ve Ultrasonografi ile Tanı

Diz kireçlenmesi, halk arasında diz eklemindeki kıkırdağın aşınması, diz kapağındaki ya da diz eklemindeki sıvının kaybı veya kemiklerin birbirine sürtünmesi olarak bilinen, yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Büyükşireci, hastaların en sık diz ağrısı şikayetiyle kendilerine başvurduklarını, ancak bu ağrılara genellikle hareket esnasında dizlerden gelen seslerin, uzun yürüyüşlerde ve merdiven çıkarken yaşanan zorlukların da eşlik ettiğini belirtiyor.

Son zamanlarda fizik tedavi uzmanlarının tanı ve tedavi sürecinde kullandıkları önemli bir araç olan ultrasonografi cihazı, diz kireçlenmesi tanısında büyük bir rol oynuyor. Fizik muayene ile birlikte kullanılan ultrasonografi, diz ağrısının gerçekten kireçlenmeden mi kaynaklandığını, yoksa başka bir patolojinin mi eşlik ettiğini belirlemede yardımcı oluyor. Ayrıca, ultrasonografi cihazı, diz kireçlenmesinin tedavisinde de etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Büyükşireci, bu cihaz sayesinde tanının güçlendiğini ve tedavinin hedefe yönelik olarak yapılabildiğini vurguluyor.

Yeni Nesil Girişimsel Uygulamalar

Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, diz kireçlenmesinin tedavisinde birçok yeni nesil uygulamadan yararlanabildiklerini belirtiyor. Bu tedavi yöntemleri arasında şunlar yer alıyor:

  • Hyaluronik Asit Tedavileri: Geleneksel olarak bilinen bu tedavi, diz içi sıvının desteklenmesini sağlar.
  • Akıllı Plazma (PRP) Uygulamaları: Hastaların kendi kanından elde edilen plazmanın kullanıldığı bu yöntem, diz eklemindeki iyileşme sürecini destekler ve ağrıyı azaltır.
  • Eksozom Uygulamaları: Yeni doğan bebeklerin göbek kordonundan laboratuvar ortamında elde edilen eksozomlar, hücre yenilenmesini hızlandırarak diz kireçlenmesi tedavisinde kullanılır.
  • Kök Hücre Tedavileri: Karın yağından veya kemik iliğinden elde edilen kök hücreler, hasarlı dokuların onarımını sağlamak için diz eklemine enjekte edilir.

Bu yenilikçi tedavi yöntemleri, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve daha hızlı iyileşmelerini sağlamak amacıyla kullanılıyor. Tedavi sürecinin ilk aşamasında, hastalara ağrı kesici ve ödem giderici ilaçlar, diz sıvısını destekleyen takviyeler, dizlikler, fizik tedavi uygulamaları ve düzenli egzersiz öneriliyor. Ayrıca, hastaların kilo vermesi de tedavi sürecinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Erken Müdahale ve Tedavi Başarısı

Büyükşireci, diz kireçlenmesi hastalarının, ağrı hissettikleri anda vakit kaybetmeden fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarına başvurmaları gerektiğini vurguluyor. Diz kireçlenmesinde en sık karşılaşılan durum, hastaların evre-4 olarak bilinen ileri kireçlenme aşamasına ulaştıktan sonra tedaviye başvurmalarıdır. Bu aşamada protez ameliyatı gerekebilir, ancak hastalar daha erken evrelerde tedavi için başvurduklarında, yeni nesil tedavi yöntemleriyle daha yüz güldürücü sonuçlar elde edilebiliyor.

Sonuç olarak, diz kireçlenmesi tedavisinde kullanılan bu yeni nesil yöntemler, hastaların iyileşme sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Başarılı bir tedavi için erken müdahale, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü büyük önem taşır. Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, diz ağrısı çeken tüm hastaların fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarına başvurarak zamanında tedavi olmalarını öneriyor.

Yorumlar

Bu makale için 0 yorum var.

Yorum Yazın