ACININ TARİFİ OLUR MU?

Dün sabah yine kötü bir haberle güne başladık.

İçimizde çöken sızının tarifi olamaz, anlatması çok zor,

Nasıl olur, neden oldu, kim sebep oldu, önlenebilir miydi, niye gözden kaçtı, gibi zihnimizi doldurup taşıran sorular gezegende kaç tur yaptı hatırlamıyor.

Bizler niçin herkese ve herşeye tam itimat ediyoruz, ya da bilmemiz gerekenleri yeteri kadar bilgi sahibi olmadığımızdan mı, es geçiyoruz.

Toplum olarak ilköğretimden itibaren temel dersler kategorisine konulmalıdır.

Hayatımızı riske atan durumları ve olayları anlatırsak, gözlerimizde ki bantları kaldırıp bilinçli bireyler olarak, oturduğumuz evi, konumunu, yapının sağlamlığı, ileride olası yaşanabilecek durumların farkında ve bilgisinde olursak, kader yazgımızın yönünü çevirme şansımız olabilir.

Dış cephesini yaldızlarla döşeyip, bir yangın hortumunu ruhsat aldıkça yer değiştirerek, denetçiye ve müşteriye algı yaparak, yanlış fikirler, ahlak dışı tavırlar hiç ummadığımız bir anda korkunç bir şekilde canları yakabiliyor.

Başımıza felaket geldikten sonra suçluyu tespit etmemiz giden hayatların dönüşünü sağlamaz.

Sadece orada mı, yaşam duruyor diye düşünüyorsun, arkasında bıraktıkları, onlar da ruhen ve aklen yıkıma ugrayacaklar.

Niçin böyle olmak zorunda, ihmalin kurbanı olarak değil, yaşamın olması gerektiği gibi ilerlemesini istemek, çok mu lüks ve imkansız.

Bireyler olarak bize verilen işi titizlikle, olması gerektiği gibi, yapısaydı, kimsenin belki hiç canı yanmayacaktı.

Ha bunu sadece denetim mekanizması değil, işi yapan, hizmeti sunan ve kanundaki maddeleri gözardı etmeden, vicdanlı bir şekilde ortaya konulmalıdır.

Herşey kül olmuş, eşyalarla bedenler kaynamış halde enkaza bakıp fikir yürütmenin çok da bir anlam ifade etmiyor.

Olayın sıcaklığı ile yüreklere su serpme adına yoğunlaşacağız ve kağıdı katlayıp raflara kaldıracağız.

Çözümünü bulup, tekrarlanmaması için atılan adımlar gelecek adına umut verebilir.

Kaldığımız yerden devam edersek, acıların yaşanması tesadüf olmaz, tarz olur, acı hemde çok acı olur, izler bırakır, kapatamayız.

Tüm ülkemin ve yaşamını yitiren kardeşlerimizin ruhları şad olsun, bizlerin de başı sağolsun,

Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşallah.


22.01.2025

Çarşamba, 16.40

Naciye Aksoy